KUR’AN’I ANLAMAK…

Kur’an eğitiminin tarihi, Mekke’e de Dâru’-l Erkam’da başlamış; Medine’de Mescid-i Nebevi’de devam etmiştir. Türkiye’de Kur’an kursları 1923-1933 yılları arasında 9 iken, bugün 6000’e ulaşmıştır. Osmanlı döneminde, Bolvadin’de İmaret Camii külliyesi içerisinde bir Kur’an kursu vardır. Daha sonra Numune Mektebi (Akçeşme İlkokulu) bünyesinde açılır.

Cumhuriyet döneminde ise ilk Kur’an kursu, 1942 yılında Kadriye Camii bünyesindeki eski medresede açılır. İnegöllü Hafizu’l Kurra Eyüp ÖZÇELİK , öğretici olarak atanır. Ayrıca Hafız Şükrü ŞAHİNLER çok hafız yetiştirir. Eyüp Hoca 1947 yılına kadar görev yapıp, Bolvadin’de bir iz bırakır. Daha sonra Ahmet BAŞARI, Hüseyin SEZEN, İbrahim ÇÜRÜK, Sırrı BORLU görev yaparlar. Bu Kur’an kursu hafız yetiştirmekte olup, yaz tatillerinde ise çocuklara Kur’an öğretme görevi üstlenmiştir.

Günümüzde ise Kur’an kursları çoğalmıştır. Neredeyse her mahallede bir Kur’an kursu var. Bugün için şehrimiz ve köylerinde 21 Kur’an kursunda  446 bayan, 113 erkek, toplam 559 öğrenci öğrenim görmektedir. Bunlara Kur’an öğretimin yanında; Hadis, Fıkıh, Siyer dersleri de verilmektedir. Hafızlık Kur’an kursu olan Sultan Carullah  Kur’an Kurslarında ise, üç ayrı binada kız-erkek ve sıbyan olmak üzere toplam 222 öğrenci hafızlık ve Kur’an eğitimi dersleri almaktadır. Türkiye’de ilk İmam-Hatip Okulu 1951 yılında açıldı. 1967 yılında, Türkiye’nin 56. olarak Bolvadin İmam-Hatip Okulu 150 öğrenci alınarak açıldı. Şu an Bolvadin’de 4 İmam-Hatip Okulu bulunmakta olup, toplam 600 öğrenci öğrenim görmektedir.

KUR’AN’I YAŞAMAK

Gelelim günümüzdeki dînî hayata…Bu kadar Kur’an Kursuna ve İmam Hatip Okuluna rağmen, acaba gerektiği şekilde dinimizi yaşıyor muyuz?.. Öğrenciler şuurlu yetişiyorlar mı? Bolvadin’de cami sayısı 56…Nüfus yoğunluğuna göre en çok camisi olan şehrimizde, camilerin cemaat sayısı kaç kişi?.. Camilerde vakit namazlarında cemaat yarım safı, bir safı geçmiyor. Camiler boş; kütüphaneler boş; labaratuvarlar boş; spor sahaları boş…Kahveler dolu, internet kafeler dolu, bilgisayar oyun salonları dolu…Biz nerede hata yapıyoruz? Bilhassa bu gençler neredeler? İmanlı geçlik yetişiyor, diyoruz ama nerede bu “İmanlı Gençlik”!..Gençlik; telefon, tablet, internet batağına batmış durumda. İnternette “sosyal medya” programlarının içerisinde boğuşuyor.  Cuma hutbesi sırasında bile telefon oynuyorlar. Bilinçsiz, toplum dışı, silik, pasif bir gençlik yetişiyor. Bu işin sonu nereye varır? Anne-babalar da aciz durumdalar. Bu seneki teravih namazlarında gençleri camilerde gören oldu mu? Cuma namazında kaç genç görüyorsunuz? Vicdan sahipleri bu gençleri yalnız başına bırakmamalı. Müslüman Türk’ün gülecek günü yok! Bizler ise gaflet içerisinde gülüyor, oynuyor ve eyleniyoruz.  

Kur’an, günlük hayatımıza uygulama kitabıdır. Ölüye, diriye, deliye, suya okuruz da, bir kere de öğüt almak ve yaşamak için kendimize okumayız. Cenab-ı Allah Sâd Suresi’nde: “Sana bu mübarek kitabı, ayetlerini düşünsünler ve aklı olanlar öğüt alsınlar, diye indirdik.” buyurmaktadır. Ölüde, mevlitde, düğünde, türbede “Yasin” okuruz. Çok kişi de okunanların anlamını bilmez ve araştırmaz. Bilhassa, toplu törenlerde “Yasin” okunduktan sonra arkasından anlamı da okunsa kötü mü olur?  Mukaddes kitabımız Kur’an’ı sadece okumak için öğrenmeyelim. Anlamından bir şeyler öğrenmek için de öğrenelim. Cenâb-ı Mevlâ Yunus Suresinde: “Aklını kullanmayanlar üzerine pislik yağdırırım.” buyuruyor. Şeyhin; keramet, keşif, ilham ve rüya bilgisine inanarak, kurtulacağını zannedip uyanamayan ümmetin üzerine başka ne yağabilir. “İbret alınmaz, hergün okuruz ezbere de;/ Bir ibret alımaz mı ayetlerde./ İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin;/ Ne mezarlıkta okunmak, ne de fal bakmak için.”

GÜNÜMÜZDEKİ  GÖRÜNTÜ

Camiler boş ve kimsesiz, Allah’ın emirleri hükümsüz…Hırsızlar safâda, namuslular cefâda…Kadınlar erkeklere hükmeder, erkekler kadınlara zulmeder…Oruç tutar açlığa sabreder, dilini tutmaz gıybet eder…Misafirliğe gider yer-içer, çıkınca dedikodusunu yapar. Dizileri hiç kaçırmaz, fırsat bulup 10 ayet okumaz…Sofralarda yiyecek türlü türlü, gariplerin dertleri türlü türlü…Bu gidiş nereye?…Ne olacak bu toplumun hâli?…Dikkat edin, dünya fâni, ahiret ise bâkidir. Ya Rabbi!…Bizleri affeyle! Hepimize akıl fikir izan ver! Hidayetini üzerimizden eksik eyleme!…

Yorum Yazabilirsiniz

All fields marked with an asterisk (*) are required