N. Sait EKİCİ
LAKAPLAR ve
İNSANLAR
Her sabah Bolvadin
havası ruhuma sarılır; Kimse alınmasın er kişi
namıyla
anılır.
Dükkanını erken açardı
Bakkal
Apıcık;
Evde onun yoğurdundan yapardık hep
cacık.
Mustafa YALÇIN
(Bakkal APICIK)
İmarette Sinan’ ın hissediliyor hâlâ nefesi; Kulağımda
yankılanır Tüssülü’ nün o güzel
sesi.
Çarşı Camii’nin önünde sıralıdır
çeşmeler; Hafız
Ali Osman cemaatı
camiye bekler.
“Daima oku!” derdi
hep Ekici’nin Mehmet; Mekanı
cennet olsun O’na duyarım minnet.
İmaret
Hamamı’nda görürdüm
Hamamcı
Gadir’i;
Birdenbire yıktılar o muhteşem güzel
eseri.
Yunuszade
Yörükzade ilimde örnek olmuşlar; Onları
örnek alanlar hep başarıya
koşmuşlar.
Horan’ı
cennete çevirmiş
Kitapcı Süleyman;
Orada otururken O gelir aklıma her
an.
Süleyman KABADAYI
(Kitapçı Süleyman)
Soba borusu
Kediliğin Ahmet’te vardı
yalnız; Şimdi tüp satıyor karşısında
Badiniğin Hafız.
Ahmet BAĞCI
(Kediliğin Ahmet)
Ölügızları herkese düğün eşyası
satarlar;
Gömlek, pijamada ustadır
Terzi
Şeytanlar.
İlk bakanımız
Gocabıyığın Halidin İbrahim; Yaptığı
hizmetle yüzümüzü güldürdü
bizim.
Eğitim Enstitüsü müdürüydü
Bidenenin
İsmail;
Gençleri öğretmen ederek, emellerine etti
nail.
Çok çalıştı
çabaladı Kürdoğlu’nun Ahmet; “Ensar”
adıyla şimdi çocukları yapıyor
hizmet.
Çeşmeler
yaptırdı her yere Beyazın Hacı
Ali;
Sonuçta O da olmuştur mutlaka bir
veli.
Gırdıgızının
Şaban’ın bağında
zerdali doludur; Horansuyu Kasım’ın çocuklarının adları çoktur.
Taktağın Nuri
halkı buzdolabıyla tanıştırmış; Afyon’a halkı
Hıfsıların Gocabıyık taşırmış.
Taktağın Hacı Dede’den sakız alır patlatırdık;
Datlıcı Dede’den
pekmez alır aşure yapardık.
Ramazanda ere
kaldırırdı Guldur Cemal; Çarşıda
esnaflık ediyor
Sinekli
Bakkal.
Çarşıda yıkılan adada dükkanlardan biri
vardı;
Helvacı Lomen
orada dahan pide satardı.
Numan AYAR
(Helvacı Lomen)
Hacı Muratlar’ın
Ekmekci Şavkı hep pide
yerdi; “Hesabını bilen hiçbir devirde aç
kalmaz” derdi.
Şevki EKİCİ
(Ekmekçi Şavkı)
İlk milletvekilimiz Aşkar’ın Mehmet
olmuştu;
Ankara, Bolvadin adını ilk Ondan
duymuştu.
Mehmet AŞKAR
Duzcu Abdullah
dükkanında kahve, tuz çekermiş ; “Kitap
okuyanın canı sıkılır mı hiç !”
dermiş
Sanatıyla tanımıştı bütün il ve ilçe;
Terzilikte 1 numaraydı
Osman GÖKÇE.
Osman GÖKÇE
Şehit olarak
damgasını vurdu her çağa,
Şerefli insandı
Hurşitlerin Tahir Ağa.
Gömbeler’in Ali
çarşıda yılların esnafıdır
Gömbeler’in Sıtkı da kaymak şekeriyle anılır.
Postane karşısındaydı
Ekmekçi Kazım’ın fırını; Hâlâ duyarım
taze ekmeklerinin mis kokusunu.
Tapıdın Hacı Gadir
mahalleye cami
yaptırdı; Çok
şükür bizi namazsız ezansız
bıraktırmadı.
Kadir YENER
(Tapıtların Hacı Gadir)
Küçüklüğümden beri bakkallık
ederdi Dübbülü; Taksicilik yapardı,
rahmetli oldu Efedölü.
Almanya’ya
gitti gelmez, Tokmakgızının
Eysan; Eskişehir’e
pek çoktan taşındı
Sümer
Osman.
Osman GEMİCİ
(Sümer Osman)
Ölügızının Hecazı
ileri gelen
esnaflardanmış; Yaptığı
konuşmalarla güldürür ve neşelendirirmiş.
Otel yokken,
Edici’nin İsmail’in Hanı vardı; Bütün
köylü arabasıyla orada toplanırdı.
Motorlu
taşıtların az olduğu zamanlardı; İlk kez
tamir atölyesini,Tüfekçi Gadir
açtı.
Yoklukta taş taşıdı,
kum taşıdı, etti gayret,
Okul, cami, Kur’an kursu yaptırdı
Ceylan
EMET.
Çarşı Camii tavan
süslerini yaptı Hamza Usta, Çok uzun yaşadı, vefat etti
yüz kırk sekiz yaşında.
Hamza Usta (TURAN)
Bolvadin
dışından geldi memleketimizde etti
sabır, Çok
hizmet etti, ölmeden camii yaptırdı
Ezzacı
Gâfur.
Emirdağı'ndan gelip
Eczacı Gafur'a etti hizmet; Çeşmeden su taşıdı, garip
yaşayıp öldü, Gız Mêmet.
Yaptığı ezberleri zihninde tutardı dirhem
dirhem.
Üç kişiyi birden dinlerdi Çürüğün Hafız
İbreğem.
İbrahim ÇÜRÜK
(Hafız İbreğem)
Ekrem SÖĞÜT ve
şehitlerinle Cennet-i âlâ'da buluş; Vatan, bayrak için can
verdi ülkücü Alparslan GÜMÜŞ.
Deri
alır deri satardı,rahmetli
Gambır
Osman; Çocuk
gördü mü basardı dıngayı,
Datlıcı
Osman
Sucuğu has,
peyniri yağlı, kaymağı kalın;
Şoförlere başkanlık da etti
Yakup AKALIN.
Yakup AKALIN
Marangozluk ve dülgerlikte tam bir sanatçı;
Cami minberlerini yaptı
Kadir AYNACI.
Boyuna
göre çok akıllı, gidişi bir yuvalak;
Avukat gibi iş yapardı,
Hacı Aşığın Çotalak.
Şakacı, nüktedar,çok samimi, esnaflığa muktedir;
Her yıl Umreye gitmeyi sever,
Ölügızının Gadir.
Dürüst,insanlarda ayırım yapmaz, bir sırdaş;
Çok kişiyi iş sahibi yaptı
Yahya PEKTAŞ.
Bilimde,
kültürde sanatta ve dinde bir kılavuz;
Yazarlar birliği başkanı
İbrahim Ulvi YAVUZ.
İbrahim Ulvi YAVUZ
Kendisi
ufak tefek, yaptığı iş tekniker;
Saat tamirinde çok ustaydı
Güccük Asker.
H. Hüseyin TOSUNER
(Güccük Asker)
Her
toplulukta çeşit çeşit insan yaratmış
Allah; Halk kızdırdığında, söver gezer
Arabın
Abdullah.
“Fırın
eti” denince akla gelen Ekmekçi
Durmuş’tu; Etlerinin
kokusu yedi mahalleye
duyulmuştu.
Okul teneffüsünde şeker satardı
Bakkal Halibik, Bazen kapısında yazardı:
“ Bekle geliyor
Halibik.”
Mikrofon ve hoperlörün olmadığı
zamanlardı;
“Çarşı”da Hüseyin Hoca nın sesi her yere
varırdı.
Yazar,
şair, gönül adamı, sanatkar bir insan;
Devlet, millet sevdalısıdır
Ömer
Lütfü TURAN.
Kendisi sakin ve temiz, kendi halinde bir insan;
Bedesten aralığında berberdi,
İhsan KAYACAN.
İhsan KAYACAN
Alim,edip,şair,
nakkaş, eğitmen, ince ruhlu;
El sanatında mahir Ali
İhsan MURATOĞLU
Hacı Ata nın düşmanı şehre sokmadığını
duyarız; Her
sene, olmayan işgâlin kutlamasını
yaparız.
Cihangirin
Mâmut gençliğinde güzel
cirit oynarmış; Başka şehirlerde ismi
anılınca herkes
bilirmiş.
“Deve kuşu, horoz şeker!” diye bağırırdı
şekerci;
Adını da bilmeyiz, şeker satardı
Sorma
Şekerci.
Üniversitede
rektördü Şehâbettin Yiğitbaşı; İnsanımıza
yaptığı hizmetle oldu; yiğit
başı.
Kitap okuyanları sevmeli ve takdir
etmeli;
Kitap denince akla gelen,
Yenihüseyinin
Veli.
Erkekliğe
adım atmanın şartı sünnet
olmaktır;
Gambır
Zâlik’in hepimizde
bir hâtırası vardır.
Salih ÖZAYDIN
(Sünnetçi Zalik)
Eskiden reislik de
yapmış,Ekmekçilerin Hacı Ahmet;
Yüz
iki yaşına rağmen camiye gider,çekmez
zahmet.
Ahmet ÖZAYDIN
(Ekmekcilerin Hacı Ahmet)
Kitapçı
Süreyya dükkanında kalem
defter satarmış; İmam – Hatip’in açılmasında
büyük öncülük
etmiş.
Süreyya NESLİOĞLU
(Kitapçı Süreyya)
Efendiliği, kibarlığıyla bilinir
Terzi
Sefa;
Velilik ettiği öğrencileri O’na duyar vefâ.
Gocababıcın
Abdil
toptancılık işleri
yapıyor;
Hayır ve hasenatta devamlı herkesle
yarışıyor.
Hep
güleryüzlü davranır
Bisikletçi
Koreli; Çok sever, komşusu haşgeş çeken
Yağcı
Gadir’i.
Kadir ÜRESİN
(Yağcı Gadir)
- Kaplıcada
atlarım havuza bulurum
şifa;
Hasan
Türkmen’in zekası gelir hemen
aklıma.
-
Hasan TÜRKMEN
Jet
Mustafa ilk
taksici olarak bilinirdi; Zor durumda
imdadınıza hemen
yetişirdi.
Mustafa AĞDACI
(Cet Mustafa)
Bolvadin’den haberleri Dellal Şerafet
verirdi; Hoperlör olmasa bile gür sesi
bize yeterdi.
Şerafet PALABIYIK
(Dellal Şerafet)
Doktor
Kullap herkese şifa
dağıtıp seviliyor; Sabahları yürüyüş yapmayı
tavsiye ediyor.
Milli Sinemanın kurucusu, yapımcı,
yönetmen, senarist;
TBMM Devlet Üstün Hizmet Madalyası aldı
Yücel ÇAKMAKLI.
“İlim
öğrenmek kadın ve erkeğe farzdır.”
denir; İlk
öğretmen Mâlim Abdilkadir ve
Gara
Nuri’dir.
Bolvadin’e ilk
faytonu getiren
Madanın Ali; Taş
alır yere çarpardı
Gökbedenin Deli
Ali.
Hafız Şükrü bugüne kadar
çok hafız
yetiştirmiş;
Hafız
Ahmet
de davette
tabağı sıyırttırırmış.
Fıstıkçı
Bekir’in
fıstık kokusu etrafa yayılır;
Boyacı Kudret ayakkabını pırıl pırıl
parlatır.
İlim irfan araştırmacısıdır Muharrem
Bayar;
Hatırını sorsan, soyunu sülaleni sayar.
İnsanlar
gibi, hayvanlara bakmakta da vardır
ecir; Kedilere baktı cennet kazandı
Habbelerin
Gadir.
Kadir DOĞRUSOY
(Habbelerin Gadir)
Arpacılar,
Mercimek,
Bırçakbiti,
Nohuttan;
Tümü bizim insanlarımız severiz candan.
Koyuncular,
Deveciler,
Maymunlular,
Gazlar; Güzel
memleketimizin yetiştirdiği insanlar.
Titrekler,
Pıspıslar,
Çolaklar,
Dertliler;
Hepsi de sağlıklı yaşayan kişiler.
Zulumlar,
Azılılar,
Şeytanlar,
Partanlar, Hepsini de
tanırım çok ahlaklıdırlar
Kırk
sekiz yıl resim çekti
Fotoğrafçı
Taciddin; Beni
yetiştirdi, Allah ona rahmet eylesin...
N. Sait EKİCİ
“ Yukarıda
İsmi Geçen Şahısların % 90’ı Rahmet-i Rahman’a Kavuşmuştur. Hepsini
Ruhlarına El-fatiha’t’üs salavat ”
|