HACC'DAN İLGİNÇ
NOTLAR
Hac ibadeti mâli ve bedenî olarak
yapılan bir ibadettir. Bu ibadet esnasında insan, farklı ilginç
olaylarla karşılaşabiliyor. Bunları sizlerle paylaşmak istedim.
1-- Dünyanın dörtbir yanından,
Suudi Arabistan'a misafir olarak gelen ihramlı hacı adaylarının,
Cidde Havaalanında iptidai bir şekilde yapılan uygulama sonucu, beş
saatte dokuz ayrı noktadan büyük bir sıkıntı ile geçtiklerini
gördüm.
2-- Her renkten, her dilden, her
yaştan Kabe'de buluşan bütün insanların, kırk dereceye varan
sıcakta, kendilerinden geçmiş halde aynı dili konuşup "Lebbeyk"
diyerek büyük bir haz içerisinde Kabe-i Muazzama'yı tavaf
ettiklerini gördüm.
3-- Arafat'ta, her namaz
vaktinde, çadırlardan yükselen tekbir, fatiha, zammı sûre
nidalarının aynı anda göğe yükselip birbirlerine karıştığını;
insanın içini titrettiğini, insanların manevi bir duygu seline
kapılıp, başka bir âleme gittiklerini gördüm.
4-- Bir gece içerisinde 4-5
milyon her yaştan hacının aynı yolu kullanarak, 12 kilometrelik yolu
yaya olarak yürüdüklerini gördüm.
5-- Müzdelife'den Mina'ya kadar,
gece karanlığında sabaha kadar yürüyen hacıların, fazla yüklerini
bulundukları yerlere attıklarını gördüm.
6-- Bayramın 1.2.3. günü şeytan
taşlamayı bekleyen binlerce cefakar, fedakar hacının sokaklarda yan
yana yatarak sabahladıklarını gördüm.
7-- Her türlü sıkıntıya, sıcağa,
eziyete, yılgınlığa, bezginliğe, uykusuzluğa rağmen; kimsenin
şikayet etmeden, haccın rükunlarını yerine getirmek için
çabaladıklarını gördüm.
8-- Mekke ve Medine şehirlerinin
iklim açısından olsun, medeniyet açısından olsun, çok farklı
olduğunu; buralardan, hacıların manevi bir tat aldıklarını gördüm.
9-- Kırk günlük hac süresinin
bazı insanlar için çok uzun olduğunu; günler uzadıkça bazı
insanlardaki günah işleme oranının arttığını gördüm.
10-- Hacca gelirken tavsiye edilen: "Sabır Hacı Sabır!"
sloganının yerini, "Saldır Hacı Saldır!" olarak algılayıp; kul
hakkını hiçe sayanlar olduğunu gördüm.
11-- Hacca gelirken bir
arkadaşımın: "Aman şeytana taşı hızlı atıp uyandırma!" esprisinin
gerçek olduğunu; şeytanın görevini üstlenmiş bazı hacı(!)ların
aramızda dolaştıklarını gördüm.
12-- Medine'de Resulullah
Efendimizin Kabr-i Şeriflerini ziyaret eden insanların, büyük bir
hürmet içerisinde önünde ilerleyip; gözyaşları içerisinde ruhuna dua
ettiklerini gördüm.
13-- Mescid-i Nebevi'de,
Resulullah Efendimizin kabri ile minberi arasındaki Ravza-i
Mutahhara (Cennet Bahçesi) denilen yerde, iki rekat namaz kılmak
için saatlerce bekleyen insanlar gördüm.
14-- Atalarımızın, Resulullah
Efendimizin akraba ve ashabına duyduğu sevgi ve hürmeti belirtmek
için kabirlerinin üstüne yaptırdığı türbelerin yıkılıp, Vahhabi
zihniyetine göre mezarlarının dört taşla çevrildiğini gördüm.
15-- Uhut Savaşı’nın yapıldığı
bölgede, Hz. Hamza'nın ve 70 sahabinin şehit oldukları yerde,
toprağa basmaktan hicap duyup, titreyerek yürüyen insanlar gördüm.
16-- Mekke'deki Kabe-i Muazzama
ve Medine'deki Mescid-i Nebevi'nin etrafının çok güzel dizayn
edildiğini; temizliğin ve düzenin mükemmel olduğunu gördüm.
Daha söyleyemediğim çok şeyler
gördüm.
N. Sait EKİCİ
|