…MİŞ… MIŞ… BOLVADİN

MASAL …MİŞ… MIŞ… BOLVADİN Bir varmış, bir yokmuş… Zamanın birinde Bolvadin’in Şazi Mahallesi, Hacımuratlar Aralığında Sait adında bir çocuk yaşarmış… Beton binaların olmadığı; yazın serin, kışın sıcak olan toprak binada mutlu şekilde hayatını sürdürürmüş… Çocuklara devamlı harçlık verildiği; ilkokul çocuklarının dahi cep telefonu kullanıp radyasyona maruz kaldığı; vakitlerini devamlı bilgisayar başında geçirip, ruh sağlığı bozulan […]

Devamını oku

KUR’AN’I ANLAMAK…

KUR’AN’I ANLAMAK… Kur’an eğitiminin tarihi, Mekke’e de Dâru’-l Erkam’da başlamış; Medine’de Mescid-i Nebevi’de devam etmiştir. Türkiye’de Kur’an kursları 1923-1933 yılları arasında 9 iken, bugün 6000’e ulaşmıştır. Osmanlı döneminde, Bolvadin’de İmaret Camii külliyesi içerisinde bir Kur’an kursu vardır. Daha sonra Numune Mektebi (Akçeşme İlkokulu) bünyesinde açılır. Cumhuriyet döneminde ise ilk Kur’an kursu, 1942 yılında Kadriye Camii […]

Devamını oku

KADERCİ (NİYETÇİ)

 KADERCİ (NİYETÇİ) İnsanoğlu, yaratıldığından beri hep geleceğini merak etmiştir. Bu merak sonucunda, yıldızlara bakmak, falcılık ve burçlar ortaya çıkmıştır. Bazıları, gazete veya dergilerdeki şans burçlarına bakarak kendilerine yön çizerler. Genellikle son zamanlarda çok moda olan, evlenecek kişilerin birbirine hangi burçtan olduklarını sormaları da ‘gelecek’ merakından kaynaklanmaktadır. ‘Gayb’ı (geleceği) ancak Allah bilir. Peygamberler bile gelecekten haber […]

Devamını oku

FAİZ BATAĞI

 FAİZ BATAĞI Bankaya veya bir kimseye belli bir süre işletilmek üzere ödünç verilen paranın kullanımına karşılık alınan kâra, faiz (riba) denir. Faiz, dinimize ve yaşantımıza ters bir uygulama olup, toplumları olumsuz etkiler ve ocaklar söndürür. Dinimizde ve kültürümüzde, ödünç verilen değer karşısında bir fazlalık alınamaz. Faiz alan kişiler; bencil, çıkarcı, cimri, katı kalpli, ihtiras duygusu […]

Devamını oku

EN FAKİR KİM

EN FAKİR KİM    BİLEMEDİM  BU  DÜNYANIN  FENDİNİ!.. Yıllar geçtikçe, teknoloji ilerledikçe toplumların refah düzeyleri yükseliyor. Bunun sonucunda, insanların daha rahat bir ortamda yaşayıp, yeme, içme, giyinme konularında sıkıntıların olmadığını görüyoruz. Bu hızlı gelişme ve imkanların artması, toplumları bazı yönlerden olumsuz etkiliyor. Bilhassa eğitim konularında teknolojide hızlı bir gelişme yaşıyoruz. Bilgisayar, laptop, tablet bilgisayar, telefon, son […]

Devamını oku

DİBEV TOPRAĞI

  DİBEV TOPRAĞI Canlıların hayatlarını devam ettirebilmeleri için toprak gereklidir. Toprak, canlıların beslenmesini, nefes almasını ve barınmasını sağlar. Topraktan gelen insanoğlu, toprağa devamlı ihtiyaç duymuştur. Yediğimiz- içtiğimizin yanı sıra, inşaat işlerinde ve çocuk büyütmede de toprakla haşır-neşir olmuşuzdur. Toprakta oynayan çocuk sağlıklı olur. Toprağa çıplak ayakla basmak, vücuttaki fazla elektriği alır. Ölmek için doğmuştur ya insan; […]

Devamını oku

ÇOK YAŞA!…

ÇOK YAŞA!…    Allah, kullarınının sağlığı için her şeyi yerliyerinde yaratmıştır. Boğazımızı ve ciğerlerimizi temizlemek için öksürürüz. Bazı zamanlarda da hapşırırız. Hapşırma; âni, irade dışı sesli bir şekilde, ağızdan ve burundan nefes vermektir. Biz buna “ağsırma-tığsırma” da deriz. Hapşırma; insan sağlığı için gerekli bir harekettir. Burun yoluyla vücuda giren zararlı tozlar neticesinde hapşırırız. Nezle ve […]

Devamını oku

ÇOCUKLUK GÜNLERİ

ÇOCUKLUK GÜNLERİ  Geçtiğimiz yollar taşlı, çamurlu ve bozuktu ama insanlar düzgündü. Aşın da bir tadı vardı, işin de… Menfaat için yapılmazdı dostluklar, İmeceler kurulur zevkle yardım yapılırdı. Meyvelerin tadı bir başkaydı. Hele sebzelerin salatalıkların, domateslerin tadına doyum olunmazdı. Bir başkaydı çocukluk günleri… Belki yoktu, üstte yok başta yok…Her giydiğimiz yamalıydı… Hep aynıydı, yediklerimiz, içtiklerimiz… Hep […]

Devamını oku

ÇIBLAK TESETTÜR

  ÇIBLAK TESETTÜR Türkiye’nin her bölgesindeki giyim-kuşam, birbirinden farklılıklar gösterir. Anadolu’da kadınlar, genellikle dinin ve kültürün etkisiyle kapalı giyinirler. Küçüklüğümüzdeki Bolvadin kadınları da, başka bölgelere göre ufak-tefek farklılıklarla aynı giyinirlerdi. Sokağa çıkarken mutlaka altları şalvarlı çıkarlardı. Buna çoğunluk “ağlıdon” derdi. Diğer bölgelere göre bizdeki şalvarın ağ kısmı biraz daha geniş olurdu. Şalvarlar, bele gelen kısımdaki “uçkur” […]

Devamını oku

ÇAMAŞIR GÜNÜ

 ÇAMAŞIR GÜNÜ  İnsanoğlunun vücudu olsun, elbiseleri olsun, kullandığı eşyalar olsun zamanla kirlenir. Bu kirlenme için temizlik gerekir. Bugün için kullandığımız eşyaların temizliği çok kolaylaşmıştır. Giyim ve kuşamlarımızın yıkanmasında, otomatik makineler her şeyi halletmektedir. Kurutma da sorun değildir. Çamaşır kurutma makinesi bu işi kökten halletmektedir. Ev hanımına sadece çamaşırları makineye atmak görevi düşmektedir. Bazı ev hanımları […]

Devamını oku